16 Şub Kadın ve Erkek İlişkileri Üzerine
Malum Cuma günü 14 Şubat Sevgililer Günü… Ben de bunca yıllık tecrübeme dayanarak, kadın-erkek ilişkileri üzerine birkaç kelam edeyim dedim bu haftaki yazımda. Yazıyı “Sevgililer Günü” geçtikten sonra yayınlacağım içinde, olası sıkıntıları bir miktar bertaraf ettiğime inanmak istiyorum, her ne kadar öyle olmadığını bilsem de.
Kadın erkek ilişkileri açıklanabilmesi en zor denklem olsa gerek; bununla ilgili birçok bilim adamına atıfta bulunulan çok söz var. Ben tercihimi Einstein’dan yana kullanıyorum.
Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışırlar, diğerleri ise kendilerini daha basit konulara adarlar; örneğin görelilik kuramı.
Tahmin de edebileceğiniz gibi, benim de ilişkiler üzerine benzetmelerim var; “Kadınlar forvettir, bir sürü kaçırırlar ama bir tane atarlar kurtarıcı olurlar ama erkekler kaleci gibidir bir sürü kurtarırlar ama bir tane yerler takımı yatırırlar”.
Kapaktaki fotoğraf kolajı 2012 kışından, hafta sonu için Kuşadası’nı gitmiştim ve sahilde foto-safari yapmış eve dönerken, Tariş arazisinde sesler çıkaran kedi çiftini gördüm. Şansıma zoom objektifi takılı idi ve uygun bir pozisyon alıp çekmeye başladım. Aklımda “anlar” yakalamak vardı, kadın-erkek ilişkileri üzerine foto-roman yapacak malzeme elde ettiğimi eve gidip bilgisayar aktardığımda fark ettim. Kadın-Erkek ilişkilerinde türün önemi yok galiba, her tür bir şekilde aynı.
Bunları yazarken lütfen yanlış anlaşılmayım; karşı cinse bir kötüleme yapmak değil amacım. Onlarsız olmuyor ve onlarla da olmuyor dediğim zamanlar da olmuştur elbet, ama bence kadın erkek eşit değil ama birbirlerini tamamlıyorlar ve anlamlandırıyorlar.
Sevgi neydi sorusu geldi birden aklıma, hepinizin sevgi emektir dediğini duyar gibiyim. Herkes bir anda hatırladı “Selvi Boylum Al Yazmalım” filmini Asya’yı ve İlyas’ı. Kaçınız hatırladı peki Cemşit’i?
Film hakkında ne kadar bilginiz var bilmiyorum, ama bir radyo programında dinlemiştim sizlerle de paylaşayım;
Kırgız yazar Cengiz Aytmatov aynı adlı kitabından uyarlamıştır film, her ne kadar kitap ilk baskılarında “Kırmızı Eşarp” adıyla yayınlansa da. Asya’nın kitaptaki adı Asel’dir. Kitap da bir Çin masalından yola çıkılarak yazılmıştır. Aynı Çin masalından Bertolt Brecht’de “Kafkas Tebeşir Dairesi” adlı eseri yazmıştır.
Filmindeki Samed’i Elif İnci diye bir kız çocuğu oynamış.
Bombayı sona sakladım… Kitapta “Sevgi Emektir” diye bir ifade yok, yani filmin en can alıcı yeri maalesef kitapta yok. Ali Özgentürk dönemin siyasi havasına uygun olduğu için “Sevgi Emektir” repliğini eklemiş.
Merak ediyorum kaçınız düşündünüz acaba Asya, kalmayı ve Cemşit’i seçtiğinde, kafası ve gönlü de kaldı mı acaba? Gerçekten sevgi emek miydi?
Bu kadar ciddiyetten sonra biraz da aklıma gelen idol erkeklerden bahsetmek istedim.
Birinci kahramanımız Al Bundy, efsane ayakkabı satıcısı. Kaçınız hatırlıyor ya da soruyu değiştireyim hatırlamayanınız var mı?
Evli ve Çocuklu dizisi. Tam 11 sezon oynadı, başlangıcı 5 Aralık 1987. Tabi ki o tarihlerde bizlerin bunları seyretme imkanı yoktu. Ne zaman seyretmeye başladığımı hatırlamıyorum. Dizi 9 Ocak 1997’de 262. bölümde sona erdi. Hepsini seyrettim mi onu bile hatırlamıyorum, ama gerek Frank Sinatra’nın efsane “Love and Marriage” şarkısı ile başlaması, gerekse de Al Bundy’nin hayata dair değişik bakış açısıyla bu yazıda anmadan geçmemek gerekli. Bu haftadaki yazımda Al Bundy’den bahsedeceğimi söylediğim de, Tolga bana o dizinin yeni çekimi de var dedi. Araştırdım “Modern Family” adında Ed O’Neill oynadığı ve eşinin Sofia Vergara tarafından canlandırıldığı bir dizi var, ama izlemediğim için devam mı, yeni dizi mi bilemedim. Seyretmiş ya da seyredecek olan var ise bilgi isterim.
İkinci olarak tek bir kahraman ismi veremedim, çünkü ingiliz yapımı Coupling dizisinin repliklerini bile ezbere bilirim beni tanıyanlar bilir. O dizi de gerek has oğlanı Steve gerekse de yaşayan efsane Jeffrey “Jeff” Murdock arasında kalınca diziyi ön plana çıkarayım dedim.
12 Mart 2000 de başlayıp 4 sezon oynadı. 14 Haziran 2004 de 28. bölümle sona erdi. Ben 4. sezonu çok sevmem çünkü Jeff yoktur.
Neden Coupling dizinden bahsetmek istedim, herkes Friends’i severken? Çünkü “Coupling” Friends’in 18+ versiyonudur daha gerçekçidir. Seyretmiş olsanız size “Giggle Loop” dediğimde gülmemek için üst dudağınızı ısırırsınız ya da “Melty Man” kelimesini hiçbir zaman dillendirmemeniz gerektiğini. Neyse daha çok spoiler vermeyeyim.
1.Sezon 4. Bölümde (Inferno) Steve’in sonunda yemek masasında yaptığı bir konuşma var seyretmenizi şiddetle tavsiye ederim. Erkek gözünden teknoloji neden ilerlediği üzerine çok değişik bir bakış açısına sahip. Günümüzde erkek whatsup gruplarından gelen mesajlar bunu doğrular nitelikte.
Dizilere son eklemem ise ‘Til Death dizisi. 2006-2010 yılları arasında 81 bölüm oynadı.Yeni evli bir çift ile 25 yıllık evli bir çiftin komşuluğunu anlatıyor. Seyrettiğim bir bölüm var unutamadığım. Erkekler beraber işe gidiyorlar her sabah. Yeni evli arabada dün akşam eşi ile kavga ettiğini ama sonra barıştıklarını anlatıyor. Tecrübeli abimiz şöyle bir Clark Cable bakışı ile sence barıştınız mı diye soruyor ve sonra ekliyor; bugün eşinin en yakın arkadaşı gelecek, dünkü yaşananları değerlendirecekler ve arkadaşı ona hiç tahmin edemeyeceğin bir bakış açısından soruna tekrar bakmasını sağlayacak. Tahmin edin yeni evli eve döndüğünde ne olacak?
Yazı çok uzamaya başlayınca burada kesmeye karar verdim, çünkü aklımda biraz da edebiyata girmek vardı. Başka bir yazı konusu da çıktığı için çok mutluyum.
Ne kadar sürç-ü lisan ettikse affola, haftaya görüşmek üzere, Eyvallah…
No Comments