23 Nisan Sabahı Kuşadası - Anıl Şakrak Çıkmazı
16967
post-template-default,single,single-post,postid-16967,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-title-hidden,qode-theme-ver-9.1.3,wpb-js-composer js-comp-ver-4.11.2.1,vc_responsive

23 Nis 23 Nisan Sabahı Kuşadası

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.”
– Mustafa Kemal Atatürk


Sabah erkenden adaya geldim. Amcamın kırkı için lokma dökülecek. Sessizlikle örtülü bir sabah… Ama bir anda çocuk sesleriyle yankılandı sokaklar. 23 Nisan kortejine denk geldim. Renkli balonlar, bayraklar ve minik adımların ciddiyetle yürüdüğü yollar… Aklıma çocukluğum geldi. Kendimi birden Sağlık Caddesi’nin girişinde, Lider Kuaför’ün önünde otururken buldum. Zaman, önüme düşler serdi. Her şey bir sabah gibi taze, her şey bir hatıra gibi buğulu.

Evdeyiz. Ama Neredeyiz?

Korona zamanı 100. Yılı 23 Nisanın evdeyiz.
Ev dediğimiz yer, bazen dört duvar, bazen bir hafıza tüneli.
Babam, ilkokul yıllarımdan kalma bir 23 Nisan fotoğrafı paylaştı benimle.
Baktım uzun uzun.
Küçük bir çocuk, yüzünde ciddiyetle gülümsemeye çalışan bir zaman.

“Ayna Adam,” dedim içimden, “bu fotoğrafa kim baktı, ben mi, sen mi?”
“İkimiz de,” dedi. “Ama biri anladı, diğeri hatırladı.”

Bayram Nedir? Ve Neden Çocuklara?

1920’nin 23 Nisan’ı bir tarih değil, bir ses.
Bir milletin kendiyle konuşmaya başladığı an.
Meclisin kuruluşu, sadece bir siyasi başlangıç değil,
bir halkın kendine “Ben varım,” deyişidir.
Ve bu “ben varım,” sesi çocuklara hediye edilmiştir.

1924’te bayram oldu bu gün.
1929’da Atatürk onu çocuklara armağan etti.
Çünkü bir lider, geleceği inşa etmek için geçmişi değil,
geleceği anlayan gözlere bakar.

“Ayna Adam,” dedim, “neden çocuklara bayram armağan edilir ki?”
“Çünkü en temiz yüreklerde büyür umudun tohumları,” dedi.

Kuşadası ve Saçlı Zamanlar

Benim 23 Nisan’larım, Kuşadası’nda başlar.
Statta kutlanırdı bayram.
O stat, şimdi bir otopark.
Yıllar önce Teoman, “Cennet Plajı otopark oldu,” demişti,
ve şimdi ben, çocukluğumun statları için aynı hüznü taşıyorum.

İlkokul 1. sınıfta Milli Takım forması hayaliyle çıktık yola.
Ama Bayrak Kanunu dedi ki: “Olmaz.”
Ay-yıldızlı beyaz tişörtle yetindik.
Fotoğrafa bakınca görüyorum: Biraz tombulum,
ama esas dikkat çeken, saçlarım.
Şimdi olmayan şeyin hatırası da kalıyor insanda.
5.sınıfta bir şiir okumuştum. Ayşe Hocam, “Bağır,” demişti, “mikrofona ihtiyacın olmasın.” Sesim değilse de içim bağırmıştı belki o gün.

Harmandalı, Otobüs Yolculukları ve Yırtılan Pantolonlar

Her bayram bir gösteri, her gösteri bir heyecan.
Atabarı oynadım, Harmandalı oynadım.
Ama fotoğraflar yok—şükür.

Ortaokulda Göztepe’ye giderdik prova için.
Alsancak’tan otobüsle.
Otobüsün camında, çocukluğumun elleri vardı.
Ve bir 23 Nisan balosu vardı…
Dans etmeyi planladığım kızı hatırlamıyorum,
ama pantolonumun yırtıldığını unutmadım.
Bazı utançlar hiç silinmez.

TRT, Halit Kıvanç ve Koordine Tribünler

TRT’de izlediğim 23 Nisan şenlikleri…
Dünyanın çocukları aynı sahnede.
Farklı diller, aynı umut.
Ve Halit Kıvanç’ın sesi.
Hâlâ kulağımda:
“Hoş geldiniz çocuklar!”

Tribün gösterileri vardı bir de.
Milim milim işlenmiş sabır.
Renk renk insan mozaikleri.
Ve her seferinde, “Şimdi ne yapacaklar?”
Merakla, hayranlıkla, gururla.

100. Yılın Balkonları

Pandemi yılıydı.
Balkonlara çıktık, komşularla İstiklal Marşı söyledik.
İlk kez selamlaştığım insanlar, o akşam dost gibiydi.
Bir ulus, balkonlardan haykırdı birlikte:
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”

“Ayna Adam,” dedim, “Atatürk’ü hiç anmadım mı bu yazıda?”
“Hayır,” dedi,
“Sen onun hissini anlattın.
Ve bazen bir yüzü görmekten daha kıymetlidir bir hissi yaşatmak.”

Ve Sonuç:

Belki de bayramlar, yalnızca kutlamak için değildir.
Hatırlamak, bağ kurmak ve büyümek içindir.
Çünkü bazı günler, sadece bir gün değildir.
Bazı günler, biziz.

“Çocukken sevinçti, büyüyünce sorumluluk oldu 23 Nisan.
Ama her yaşta bir umut:
Yarın, bugün sevdiklerimizle daha güzel olabilir.


Ne kadar sürç-ü lisan ettikse af fola, tekrar görüşmek umuduyla,
Hadi Eyvallah…


 

No Comments

Post A Comment